Sayfalar

9 Mart 2012 Cuma

Sayfa 3

... Velhasıl Gönen! Amca, babaanne ve hala üçgenini kareye çeviren, 1 dönüm bahçe içinde 1 oda 1 salonda başlayan yaşam... Bahçedeki elmalar kızarıyor, ayvalar büyüyor, asmada koruklar üzüme dönüyorken, bir çocuk için değişikliklere ne kadar hızlı uyum sağlandığı da öğreniliyordu... Yaşadığımız yer gayet dinamik, 70'li yılların tüm sıcak ilişkilerini barındıran adeta komün yaşam için inşa edilmiş bir mahalleydi... her ev arasındaki duvarın atlanabilir yükseklikte olması, şimdilerde yüksek duvarlarla çevrili bloklarda yaşayanlar için anlaşılır bir durum olmasa gerek! Bir mahalle düşünün; herkes birbirinin anahtarının nerede saklandığını biliyor... Mesela bizim ev. Tek bir anahtarımız vardı. El büyüklüğünde, demirden ve ağır,  kocaman bişey işte.... Sanırsın, sarayda gizli hazine odasının anahtarı... Belki de her ev kendine göre gizli hazineler odası da olabilir aslında... Annem evden çıkar, anahtarı malum yerine koyar, biz çocuklardan herhangi biri geldiğinde anahtarı yerinden çıkarır ve açardı.. Ama eve biri geldiğini ve anahtarı yerinden aldığını bütün mahalle duyardı... Çünkü saklandığı yer olan ters çevrilmiş galvaniz kova öyle bir ses çıkartırdı ki betonun üzerinde, şangırtıyı duyan, saatine göre kimin eve geldiğini bile tahmin edebilirdi... "Gülümser'in oğlan geldi, ya da Ahmet okuldan erken mi çıktı ki?, yok yok musluktan su sesi gelmedi, büyük oğlandır bu..." Küçük ağabeyim bahçedeki çeşmede elini yüzünü yıkamadan içeri girmezdi çünkü...  Bir demir anahtar, bir galvaniz kova, "güven"in özetiydi sanki...
10 yıl boyunca o evden bir çöp bile kaybolmadı!
Şimdi yaşadığımız yerlere bakıyorum da, kapılarda büyük bir ciddiyetle bekleyen, her gelene şüpheli gözüyle bakması özellikle öğretilmiş güvenlik görevlileri, yüksek, çok yüksek duvarlar, yetmezmiş gibi üstüne örülen dikenli teller, 5 noktadan kilitlenen güvenli kapılar, ses ve ısı geçirmeyen güvenli camlar, uzaktan kumandalı güvenli garajlar...
Eskiye dair bir not eklemek gerekiyor: İnsanlar o yıllarda kimden korkup, kimden korkmayacağını biliyorlardı... Kim sağcı, kim solcu, kim hırsız, kim hırlı, kim dost, kim düşman... Şimdi! Herkes birbirinden korkuyor, kimse kimseye güvenmiyor... "babana bile güvenmeyeceksin" deyiminin doğuş tarihinin 1980 lerden sonra olduğuna kaniyim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder